Alanya Mutlu Son

Alanya Mutlu Son Ah keşke uşak ardında olmaksızın dışarı çıkması mümkün olsaydı. Aman kalsın! Anneyle baba suratlarım ekşitirlerdi, hem ayrıca nasıl bir bahane öne sürülebilir ki? Bir partiye giderken böyle bir şans yok, birazcık fazla erken olur bu; August’un, saat dokuzdan, ondan söz ettiğini duydum. Eve gitmek için çok geç ve o süre, yanınızda sürükleyeceğiniz bir kavalyeniz olması gerekir genellikle.

Perşembe akşamı, tiyatro dönüşü mükemmel bir fırsat olabilirdi, fakat o zaman da hep otomobile binmek zorundadır, bayan Thomsen ve sevgili kuzenlerini de tıkış tıkış yanma alarak; eğer bir tek gitseydi pencereyi açıp biraz dışarı bakardı. Fakat gene de, gün doğmadan neler doğar. Bugün annem bana dedi ki ‘o dikişi babanın doğum gününe asla yetiştiremeyeceksin; hiç rahatsız edilmemek istiyorsan Jette teyzenlere gidebilir ve çay saatine dek kalabilirsin, sonrasında Jens gelip seni alır! ’ aslen bu pek de hoşa gidecek bir haber değildi. Çünkü Jette teyzelerde insan sıkıntıdan patlar; ama o zaman saat dokuzda uşakla beraber sadece yürüyeceğim. Jens vardığında saat ona çeyrek kalana dek bekleyecek ve sonra da çıkacağız.

Alanya Mutlu Son

Alanya Mutlu Son Ya Bay Broder veya Bay August ile karşılaşırsam -bu pek de iyi bir düşünce olmayabilir, her biçimde o süre eve kadar bana refakat etmeleri gerekir. Kalsın; ben özgür olmayı, özgürlüğü yeğlerim- onlar beni görmeden ben onları bir görebilsem… O halde, küçük hanımefendiciğim, siz ne görüyorsunuz ve benim ne gördüğümü sanıyorsunuz? Bir kere, giydiğiniz başlık çok yakışmış, telaşınızla da tam bir uyum içinde; ne bir şapkaya benziyor, ne de bir boneye, daha çok bir tür kukuletaya benziyor.

Fakat bu sabah dışarı çıktığınızda onu giymiş olamazsınız. Acaba uşak mı getirdi, yoksa Jette teyzenizden mi ödünç aldınız? -belki de tebdil geziyorsunuz. çevreı gözleyecek fert şapkasının tülünü tümden indirmemelidir. Kim bilir o bir tül değil de geniş bir dantel parçasıdır? Karanlıkta kati karara varmak olanaksız. Öyle yada böyle yüzünüzün üst tarafını örtüyor. Çene gerçekten güzel, birazcık fazla sivri; ağız minik, açık; çok hızlı yürümüş olduğunüz için bu. Dişler-kar şeklinde beyaz. Olması ihtiyaç duyulan de bu. Dişler çok önemlidir, dudakların baştan çıkarıcı yumuşaklığı ardına gizlenen bir can simididir onlar. Yanaklar sıhhatten pırıl pırıl. Baş biraz yana eğilirse tülün ya da dantelin altından anlık bir şey görülebilir.