Alanya Evde Masaj Hizmeti Ebru

Alanya Evde Masaj

Alanya Evde Masaj Kule benzer biçimde yükselen kayaya geri dönüyorlardı. Yürüdüklerini

duydu; sonra biri, sinsi sinsi güldü. Bir kuş çığlığını andıran o

tiz ses, avcılar çemberi boyunca yeniden yükseldi. Demek ki,

birileri onu hâlâ gözetlemekteydi. Ya ötekiler?..

Herkesin soluğu kesilmişçesine, uzun bir sessizlik oldu.

Ralph, mızrağını kemirdiği için, ağzında dal kabuğu

kaldığının farkına vardı. Ayağa kalktı, gözlerini kısıp Kaya

Kale’ye baktı.

Tam o sırada, Jack’ın sesi yükseldi ta tepeden:

“Dayanın! Dayanın! Dayanın!”

Yalıyarın tepesinde gördüğü kırmızı kaya yok oldu; bir

perde açılmışçasına, vahşilerin biçimlerini ve mavi

gökyüzünü gördü. Bir saniye sonrasında toprak sarsıldı; güçlü bir

rüzgâr esercesine bir ses geldi havadan ve sanki bir devin eli,

çalılığın tepesine indi. Kaya, çarpa çarpa her şeyi yıkarak,

kumsala zıpladı; kırık dal parçaları ve yapraklar yağdı

Ralph’ın üstüne. Çalılığın ötelerinde, kabile,

“Yaşa!” diye

bağlarırıyordu.

Gene bir sessizlik oldu. Ralph, parmaklarını ağzına soktu,

ısırdı. Yerinden oynatabilecekleri ancak bir tek kaya vardı

yukarıda. Ama o kaya, bir köy evinin yarısı kadar büyüktü;

bir otomobil kadar, bir tank kadar büyüktü. Ralph, can

çekişircesine bir acı duyarak, bu kayanın iyi mi düşebileceğini

açık seçik gördü: İlkin yavaş yavaş kayacaktı; Kaya Kale’nin

bir çıkıntısından ötekine inecekti; sonra, koskocaman bir

silindir gibi geçitte yuvarlanacaktı.

“Dayanın! Dayanın! Dayanın!”

Alanya Evde Masaj

Ralph mızrağını bıraktı, sonrasında gene eline aldı. Saçlarını

sinirli sinirli arkaya itti. Bu minnacık düzlükte acele iki adım

atıp geri döndü; dalların kırık uçlarına bakakaldı.

Gene sessizlik.

Kendi göğsünün inip çıkışına gözü ilişince, böylesine hızlı

solumasına şaştı. Göğsünün hemen solunda, yüreğinin atışı

gözle görülebiliyordu. Ralph, mızrağını gene yere bıraktı.

“Dayanın! Dayanın! Dayanın!”

Tiz sesler,

“Yaşa!” diye bağlarırdılar uzun uzun.

Kırmızı kayalıkta güm diye bir şey patladı; toprak yerinden

oynadı; bir taraftan gürültü artarken, bir taraftan da yeryüzü

devamlı sarsılıyordu. Ralph havaya fırladı, yere yıkıldı, dallara

çarptı. Sağ kolundan sadece birkaç adım ötede, tüm çalılık

devrildi; yerden kopan kökler, çığlıklar attılar hep birlikte.

Ralph, bir değirmen taşı şeklinde ağır ağır dönen kırmızı bir şey

gördü. Sonrasında kırmızı şey yanından geçti; gittikçe daha yavaş

yuvarlanarak, bir fil gibi denize doğru yöneldi.

Ralph, bir sabanla sürülmüşçesine oyulan toprakta diz

çöktü; yeryüzünün yerli yerine gelmesini bekledi. Çok